Sasakawa Barış Vakfı (OPRI-SPF) Okyanus Politikaları Araştırma Enstitüsü Başkanı Atsushi Sunami’nin moderatörlüğünde gerçekleşen sempozyumda, G-20 üyesi ülkeler ve uluslararası kuruluşların okyanus kaynaklarının sürdürülebilirliğini teşvik etmeleri, bireylerin okyanus ve deniz ortamını korumak için neler yapabileceği konuları ele alındı.  

Sempozyumun soru-cevap bölümünde söz alan Emine Erdoğan, Türkiye’de himayesinde yürütülen, deniz ve su varlıklarının korunmasıyla ilgili başlatılan Sıfır Atık Mavi projesini anlattı.

“DOĞRU ADIMLARI ATARSAK, 2050’DE OKYANUSLARDA PLASTİKLER DEĞİL, BALIKLAR YÜZEBİLECEK”

Emine Erdoğan, sempozyumda yerkürenin ne tür tehditlerle karşı karşıya olduğunu gördüklerini dile getirerek, “Yeni bir gelecek senaryosu yazmak için biraz vaktimiz var. Doğru adımları atarsak, 2050’de okyanuslarda plastikler değil, balıklar yüzebilecek” dedi.

Doğanın korunması söz konusu olduğunda, ülkeler arasındaki sınırların kalkması ve ortak bir vicdanla hareket edilmesi gerektiğini ifade eden Emine Erdoğan, “Bir ülke, çöpünü kendinden kilometrelerce uzaktaki bir vahşi depolama alanına gönderdiğinde çöpten kurtulmuş olmuyor. O atıklar, bünyesi mikroplastikle dolu bir balık tabağı olarak hepimizin önüne geliyor” diye konuştu.

“OMUZLARIMIZDA DÜNYA ÇOCUKLARINA YAŞANABİLİR BİR GELECEK İNŞA ETME SORUMLULUĞU VAR”

“Omuzlarımızda dünya çocuklarına yaşanabilir bir gelecek inşa etmek gibi koca bir sorumluluk var” diyen Emine Erdoğan, bu sorumluluk gereği Türkiye’de sıfır atık kampanyası başlattığını bildirdi.

Emine Erdoğan, Türkiye’de hem sıfır atık kültürünün yaygınlaşması hem de deniz çöpleriyle mücadele konusunda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile çok yönlü çalışmalar yürüttüklerinin altını çizerek, temel hedeflerinin çöpleri kaynağında ayrıştırmak ve atıkları geri dönüşümde kullanmak olduğunu kaydetti.

Kamu kurumlarında sıfır atık sistemleri kurulduğunu, okul ve askerî tesislerde sıfır atık uygulaması başlattıklarını anlatan Emine Erdoğan, çocukların bilinçlendirildiğini, plastik poşetlerin ücretli hâle getirilerek de poşet kullanımında yüzde 70 azalma sağladıklarını belirtti.

Medya ve sivil toplum kuruluşlarından büyük destek aldıklarını, sanatçıların da farkındalık çalışmalarına katkı sağladığını dile getiren Emine Erdoğan, Türkiye’nin dört bir yanında “atıktan sanata” sergileri açtıklarını söyledi.

“TEKNOLOJİYİ ÇEVRE BİLİNCİNİ ARTIRMADA BİR ARAÇ OLARAK KULLANMALIYIZ”

Emine Erdoğan, Türkiye’nin, uluslararası platformda doğanın korunması için her türlü projeye destek vermeye hazır olduğunu ifade ederek, “Özellikle farklı coğrafyalarda yaşayan gençler arasında kapsamlı çevre projeleri geliştirilmesinin çok önemli olacağına inanıyorum. Çağın en önemli imkânı teknolojiyi, deniz çöpleriyle mücadeleden çevre bilincini artırmaya bir araç olarak kullanmalıyız” değerlendirmesinde bulundu.

Sempozyum sonrası tüm lider eşleri  kâğıt balıklarla dünyaya okyanus temizliği mesajı verdi. Emine Erdoğan kâğıt balıkla, “Büyük bir çevre krizi ile karşı karşıyayız. Adeta plastik çağında yaşıyoruz. Araştırmalar, 2050’de okyanuslarda balıktan çok plastik yüzeceğini gösteriyor. 21. yüzyıl medeniyetlerinin arkalarında bırakacakları eser, plastik okyanusları ve çöp doğaları olmamalı. Günlük yaşamımızda atacağımız çevre dostu adımlarla ‘sıfır atık’ yaşam prensibimiz olmalı” mesajını verdi.

Sempozyuma, Osaka Körfezi’nin de dâhil olduğu Kansai Bölgesi’nde okyanus eğitimi verilen okullardan öğrenciler de katıldı.